Sunday, April 11, 2010

Burçak'a Doğrudan Dert Yağmuru

Yaşam belirtisi göstermeden yaşayanlara gülerken ,samimi şekilde geçemediğimi farkettim. Takılıp kaldığımı.Benim de kendimi sınırlandırmaktan geri kalmadığımı. Umursayıp da etkilenmemenin her zaman sürdürmek için yıpratıcı bir uğraş olduğunu gördüm. Umursamamak istemiyorum,hayır bu ben değilim,derdim belki. Ama belirleyen nedir ki ? Kim olduğumu ne belirler. Ben belirleyebilir miyim ki ? Benim için birisiyken başkası için bambaşka bir şey olabilirim. Hangi birisine yetişeyim ki? Hangi birisine sorarak karar vereyim ki. Hangisine karşı çıkayım ve hangisini benimseyeyim ki? Hiçbir şey yapmadığım için solup gitmek,ya da her şeyi bir anda yaptığım için moleküllerime ayrılmak istemiyorum. Hiçbir konuda iyi olduğumu düşünmemeye başladım. İyi olduklarım varolmadığından ötürü. Sadece benim kafamda varsa o var mıdır ki...Kimse anlamıyor ve korkuyorsa var mıdır...Senin kafanın içinde olmak istemezdim çünkü çıldırırdım dedi bana istediğim insan.Bunun üzerine söyleyeceklerim süsten ibaret olacaktır.Yanık bir kekin üzerindeki içi geçmiş vişne tanesi...


Genetik anlamda oldukça avantajlı olsam da vücuduma eziyet ediyorum.Doğru düzgün beslenmiyorum.Bir de biyolog olacağım,pff.Bazı günler tek öğünle geçiyor . Halbuki telefonumun alarmı saat 8'e kurulu.Yataktan çıkmama yaramıyorsa,ne işe yarıyor ? Birini beğenmek için yüz mililitre bira gerekiyor. Masturbasyon yaparken aklımdan geçirebileceğim kimse yok hayatımda. Sosyal anlamda arzularla dolu ama amaçsızım. Nereye saldıracağımı bilmiyorum. Belli olmamasına ise hayret ediyorum. Burnuma güzel kokular gelmiyor. Bitkilerle bir hayat geçer mi? Sürekli müzik dinlememin nedeni ise duymamak için bir bahane. Artık dışarıdan bir ses gelmese bile müzik dinliyorum. Kafamın içinde .Tekrar ve tekrar. Belki de kendimi duymamak için. Bana şikayet ettiğim ben hakkındaki sıkıcı ifadelerden kurtulmak için.



O özel kişiyi aradığı ve ona kavuşma isteğine sahip olduğu için güldüm birisine. Kıs kıs güldüm. Acıdığımdan değildi bence. Oradaydım demek istedim sadece. Ama konuşmadım. Zaten farketmeyecekti,yorumum geçersizdi ve anlamsızdı. Bu kadar çok gülmemin nedeni bu. Zavallılar neye uğraşıyorsunuz? Çoktan kaybettiklerize ilk defa kavuşmak için mi!?


Ve bir kez daha,renkli yalanları sağır edene dek gülüyorum.

No comments:

Post a Comment