Thursday, February 3, 2011

Gergin Vajinalar:5

Banyo.Fayansların arasındaki kahverengi lekeler.Köşesinden kırılmış bir ayna ve arzuların koku kılığında sindiği yalancı renkli kıyafetler.Sıcak suları zaman zaman kesildiği için soğuk duşlara alışmıştı Fatma.Artık umursamıyordu.Cildinin gerilmesi hayatında canını sıkan şeyler arasında oldukça küçük bir yere sahipti çünkü.Annesinin sakinlişmek için kullandığı haplarından birini attı ağzına. Klorla tadı acımış musluk suyuyla yutuverdi. Önce sol ayağını attı küvetten içeriye. Pürüzsüz yüzeye yavaşça basmak hoşuna gidiyordu. Bu gibi hoş hisleri olabildiğince uzatma çabasındaydı daima. Sonra sağ. Su parmaklarının arasına dolup taşarken bir gıdıklanma oluşuyordu. Sepsebiyi* yavaşça bacaklarından yukarıya kaldırdı,soğukla sıcak arasında kararsız kalan su Fatma'yla dalga geçer gibiydi. Daha yukarı gidince bir an ilkildi,bazı şeylere alışmak hiç mümkün olmuyordu. Karnına geldiğinde sol eliyle yavaşça kendine dokundu. Hiçbir zaman pürüzsüz olmayacağını düşündüğü teninin üzerinde geniş daireler çiziyordu. Su büyük damlalar halinde küvetin dibine çarptıkça içinde bir şeyler çözülür gibi oldu. Sonra derin bir nefes alıp kendini sıktı ve suyun tam altına girdi. Önce kafası ıslandığında aşağı inen suyun kaynadığını düşündüğü beyni nedeniyle biraz olsun ısındığını hayal ediyordu. Ve inandığını da hissediyordu görünüşe göre. Sırtındaki girintiden akan su doğrudan kalçalarının arasından geçiyor,bacaklarını yalayıp yavaşça yerde birikiyor,küçük girdaplar yapıp delikten bilinmeyen bir dünyaya ilerliyordu. Küçükken yaşadığı bir olay geldi aklına. Folklor çalışmaları esnasında havaya birden iğrenç bir koku yayılmıştı ve Fatma nedenini merak edip dışarı baktığında kanalizasyon deliğine uzanan uzun bir boru görmüştü. Biraz daha zorladığında kendini borunun bağlı olduğu bir araç ve sarı tulumları batmış işçiler. ''Ne yapıyor onlar öğretmenim?'' diye sorduğunda bir tokat yemişti. ''Önüne dön,işine bak! Yoksa sen de onlar gibi bok temizlersin!''. Vidanjör,gördüğü insanların işi buydu.
Küvetten çıktığında banyo nem içinde kalmıştı. Fayanslardan damla damla su akıyordu ve aynada gördüğü her şey birbirine kaynaşmıştı.Çevresine kaynayıp gitmenin çok da kötü bir seçenek olmayabileceğini düşündü. Bir şeyler vardı,kendine söylemek istediği,ama kelimeleri bulamıyordu,ve anlamıyordu içinden geçen dili. Gözlerini kırpıştırıp derin bir nefes aldı. Dik durmaya çalışırken omurgası çatırdadı. Bunun iyi mi kötü mü olduğunu düşünecek hali bile kalmamıştı. Sadece uyumak ve rüya görmemek istiyordu. Aynayı silip kendine baktı,odasından çıktığında olduğundan daha da berbat haldeydi,gözleri daha da şişmiş,dudakları büzülmüş ve derisi dökülüyor gibiydi. Saçlarını birbirinden ayırmak için dakikalarca uğraştı. Tarakta birikenleri bir çöp kutusuna atmaya üşendiğinden çamaşır makinesinin arkasına sıkıştırıverdi. Sakinleştirici etkisini göstermeye başlamış olmalıydı çünkü adım attığında dengesini toplamakta zorlandı.
Havlusunu bir kenara atıp üzerine ne olduğuna bakmadan geçirdiği uzunca bir şeyle yatağa bıraktı kendisini. Aklından geçen yüzlerce düşünceden birine tutundu,düşünce incelip kıvrıldı ve biçimsiz bir hal aldı,düşmeye başladı,ve düşmeye devam etti Fatma karanlıkta.

No comments:

Post a Comment