Saturday, January 22, 2011

Gergin Vajinalar:3

Yemek alabildiğine sıkıcı geçiyordu.Çatal bıçak sesleri kulaklarını tırmalarken o günkü olayları baştan yaşıyordu Fatma.''Bu yaz gene yazlıktayız,bir kere de farklı bir yere gidelim diyom, dinlemiyor Refik'' Gonca,gürültücü,geveze,yemiş de sıçamamış bir kadındı Fatma'nın gözünde.Kaşığından taşan lokmaları yamuk dişleriyle parçalarken ağzının kenarından bir şeyler akıyordu.Fatma bir tepki verecek gibi oldu ama vazgeçti. Son zamanlarda hep böyle oluyordu. İçinde bir şeyler yükselip dudaklarından dökülemeden alçalıyor,resmen ahlak denen o kuyunun dibine siniyordu.Çorbasını içmeye devam etti.Babasının ''bir deri bir kemik kaldın'' demesine rağmen ekmek yememeye çalışıyordu.Hala yeterince zayıf hissetmiyor,banyodan çıkınca aynaya baktığında memnun olamıyordu.En sonunda surat asmaktan öyle kalacağını düşünüyordu bazen.''Ay paraları at yarışına yatırıyomuş meğersem,geçen gün telefonda biriyle kavga ederken duydum,yaktın beni diye bağırıyodu inşallah önemli bi şeyler gitmemiştir,soramıyorum da kız sinirlenir diye,biliyon geçen sene küçüğü yatağı ıslatınca nasıl dövmüştü onu da beni de...'' Gonca konuştukça Fatma'nın bakışları biraz daha derinlere dalıyor,kulağına başka insanların sesi geliyordu.''Gene bekleriz!'' ''Erkekler tuvaletinde ne işin var ?'' ''İyi misin?''...''Ulaş'' diye düşündü Fatma. Çocuğa hiç yakından bakmadığını farketti bugüne kadar.Aslında hiçbir erkeğe yakından bakmamıştı.Küçükken evcilik oynadığı komşunun oğlu dışında.Alman piçi olduğu ortaya çıkınca arkadaşlığını bitirmek zorunda kalmıştı.''Babasız gavurlarla mı dostluk edeceksin!'' demişti ailesi.''Dost'' derken neyi kastettiklerini yeni anlamıştı...''Dost'',okulda bazı kızların dostu vard,erkek dostları.Kendisinin de olabilirdi aslında.''Ama hayır-'' diye geçirdi içinden.Düşünceleri bile devamsızken pek sağlıklı hissetmiyordu.Gene Ulaş!Neden aklından çıkaramıyordu onu?Daha da rahatsız eden ise neden aklında olduğuydu en baştan beri.Halbuki özel olarak iyi davranmamıştı.Hatta aralarında geçen tek şey bir soruydu,o da yarım yamalak bir açıklamayla,havada kalmıştı.Geniş omuzlarını düşündü,dirseklerine kadar kıvrılmış buruşuk gömleğini.Yüzünde çiller vardı. Çok kötü durmuyordu aslında...Gözlerinin bu kadar büyük olduğunu daha önce neden farketmemişti ? ''Hiç bana bakmadılar da ondan'' diye düşündü.Büyük elleri ve uzun parmakları vardı.Ayaklarına dikkat etmemişti. Acaba onlar da büyük müydü ? ''Herhalde...'' Geçen gün kızların büyük ayaklı erkekler için söylediklerini hatırladı. Kulak misafiri olmuştu sadece. Öyle şeylerden bahsetmek istemiyordu. Rahatsız oluyordu çünkü. Gene de merakı uyanmamış değildi. Merak etmek bir suçmuş gibi gelirken neden ille de bilmek istiyordu ki sanki. Kalbi hızla atmaya başladı. Nefesi de hızlanmıştı. Gözlerini duvardaki eğreti bir çividen sarkan ezan takviminden almasıyla,Gonca'nın öksürerek yere yığılması bir oldu.

No comments:

Post a Comment